3.Bölüm
ÇANAKKALE TÜRKÜSÜ HAKKINDAÇanakkale Türküsü olarak bildiğimiz İhsan Ozanoğlu'ndan alınıp Muzaffer Sarısözen tarafından notaya alınan bu kahramanlık türküsünün ortaya çıkış hikâyesini yine İhsan Ozanoğlu'nun kaleminden takip edelim: "Radyo arşivinde 85, konservatuarda 135 türküm var. 223 türküyü 1934 yılında banda doldurdum."
Bir akşam Ahmet Kudsi Tecer ile Halil Bedii evime geldiler. Kendilerine yardımcı oldum. Bana çıkarıp para teklif ettiler.
Doldurduğum bantları radyoda yayınlarken İhsan Ozanoğlu'ndan alınmıştır denmez. Köroğlu'nu yaşlılardan uzun bir araştırma sonucu bulup, mikrofonda ilk defa ben okudum. Aynı türküyü Perihan Hanımefendi eşliğinde çaldım. Çanakkale Türküsü'nün radyoya verilişi çok enteresandır.
Bir sabah PTT Müessesi beni telefon başına getirdi. Telefonda Muzaffer Sarısözen "Bu akşam Çanakkale Zaferi 'ni kutlayacağız, repertuarımızda bir şey yok. Bilen de yok. Siz de olmak lazım ".
-Notasını yapıp postalasam iki günde varır. Ne yapalım? Telefon parasını öderseniz kabinden çalar söylerim. Siz de banda alırsınız. Anlaştık, o akşam benim verdiğime benzer şekilde çaldılar. Ama İhsan Ozanoğlu'ndan alındığı söylenmez".
"Türküyü anam Hafıza Emine Aşıkoğlu bestelemiştir" diyen İnsan Ozanoğlu'nıı bu münasebetle bir defa daha saygıyla anmak istiyorum.
Çoğumuzun Kastamonu türküsü olduğunu tahmin bile edemeyeceği bu türkünün kaynağı, Kastamonu'nun Balkan, Trablusgarp, 1. Dünya Savaşı ve Kurtuluş
Savaşlarında milleti, memleketi için çok şehit vermiş olmasıdır. I. Dünya Savaşı içinde yer alan Çanakkale Zaferi'nin Türk Tarihi'ndeki yeri Kastamonulu şairin bu dizelerine gerekçe oldu.
Rahmetli Ozanoğlu'nun TRT yayınlarında hak ettiği, emeği geçtiği alanlarda anılması temennisiyle:
Çanakkale içinde Aynalı Çarşı,
Ana ben gidiyom düşmana karşı
Ooof gençliğim eyvah
Çanakkale içinde bir uzun selvi
Kimimiz nişanlı, kimimiz evli
Ooof gençliğim eyvah
Çanakkale üstüne duman bürüdü
On üçüncü fırka harbe yürüdü
Ooof gençliğim eyvah
Çanakkale içinde bir dolu testi,
Analar, babalar mektubu kesti.
Ooof gençliğim eyvah
Çanakkale içi sıra söğütler
Oturmuş zabitler asker öğütler
Ooof gençliğim eyvah
Çanakkale içinde harman olur mu?
Kâfir düşmanlarda iman olur mu?
Ooof gençliğim eyvah
Çanakkale içinde vurdular beni,
Ölmeden mezara koydular beni.
Ooof gençliğim eyvah
Çanakkale içinde sıra bozanlar,
Oturmuş kâtipler künye yazarlar.
Ooof gençliğim eyvah
Çanakkale Türküsü hakkında Ege Üniversitesi Öğretim Üyelerinden Onur Akdoğu'nun da söyleyecekleri var:
Çanakkale Türküsü'nün kime ait olduğu hususunda Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuarı Öğretim Üyesi Onur Akdoğu, yaptığı araştırmada sözlerin kime ait olduğu tespit edilemeyen, "Çanakkale İçinde Vurdular Beni" türküsünü Kevser isminde bir hanımın bestelediğini tespit etti.
Türklerin zaman içinde bazı ezgisel ve sözel değişikliklere uğrayabileceğini belirten Akdoğu, Çanakkale Türküsü'nün de bazı değişikliklerden geçerek günümüze ulaştığını ifade ediyor.
Onur Akdoğu, Çanakkale Türküsü'nün bestecisinin, Dar-ül -Elhan'da dersler vermiş, keman hocalığı yapmış bestekâr Kevser Hanım olduğunu tespit etmiştir. Akdoğu, Kevser Hanını'in Çanakkale Türküsü'nü, bugünkünden biraz farklı olan orijinal şekliyle 1915 yılında bestelediğini kaydediyor.
Çanakkale Türküsü'nün bestecisinin kim olduğu hakkında şimdiye kadar çeşitli görüşler ortaya atıldığını, ancak Çanakkale Türküsü'ne ait orijinal baskı notalarını bulduktan sonra bestekârın Kevser Hanım olduğunun kesinleştiğini ifade eden, Akdoğu müzik tarihi içinde yer alması muhtemelen bir yanlışlığı enleyebildiği için mutluluk duyduğunu kaydediyor.
Emekli Tabip Albay Doktor Seyfullah Nutku'nun 29 Eylül 1914'de Çanakkale'den Annesine Yazdığı Mektup:
Sevgili Anneciğim,
Canımıza tak diyen iki yıllık gurbet hayatından artık kurtuluyoruz. Sana ve aileme kavuşacağım için seviniyorum. Mektebimizi alıyorlar, hastane olacakmış, bizi de İstanbul'a mekteplere dağıtacaklarmış. Hocalarımızın çoğu da askerlik hizmetine gidiyorlar, büyük sınıflar da gönüllü yazılacakmış. Bugün Türkçe hocamız sınıfa geldi, ama çok kalmadı, bize veda etti. Bize "zamanı gelince cephede yapılacak vatan hizmetinin mektepte yapılan hizmetten daha kutsal olduğunu" söyledi. Birkaç günden beri Çanakkale sokaklarından askerler geçiyor. "Çanakkale içinde Aynalı Çarşı, Anne ben gidiyorum düşmana karşı" şarkısını söylüyorlar. At üstünde zabitler top arabaları mekkare ve deve kervanları sokağımızı doldurdu. Harp olacakmış. İngiliz ve Fransız Harp Filoları boğazın dışında dolaşıyormuş. Buralar bombardıman edilecekmiş. Bu bombardımanı görmek isterdim, ama yakında Çanakkale'den ayrılacağız, ama size kavuşacağım ben. Beybabamın sizin ellerinizden öper, kardeşlerime selam ederim.2 Oğlunuz SEYFULLAH
Burada benim söyleyeceklerim: Seyfullah annesine mektubu 29 Eylül 1914'te yazıyor ve türkünün esas çarpıcı satırını da ekliyor. Buna göre türkünün Çanakkale Savaşları başlamadan okunmakta olduğu anlaşılmaktadır. O halde türkü, 1914 yılının ilk aylarından itibaren Çanakkale Boğazı'nda bir savaş tehlikesi belirmesi üzerine yakılmış olmalıdır ya da bir topçu erinin Çanakkale'ye gönderilmesi üzerine arkasından söylenmiş olabilir. Sonuç olarak anlaşılıyor ki Çanakkale Türküsü savaş başlamadan bestelenmiş ve söylenmiştir.