|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Yönetim Mesaj Sayısı : 9260
Nerden : istanbul
Kayıt tarihi : 18/02/10
| |
| |
Yönetim Mesaj Sayısı : 9260
Nerden : istanbul
Kayıt tarihi : 18/02/10
| Konu: Geri: Hergün 1 Yeni bilgi :) Çarş. 21 Nis. - 19:55 | |
| Hergün 1 Yeni bilgi =)
Mont Blanc
Mont Blanc Kafkaslardan sonra Avrupa'nın en yüksek noktasının bulunduğu dağ. Devamlı karlı olması sebebiyle “Akdağ” anlamına gelen Mont Blanc denilmiştir. Alp sıradağlarının üzerinde, Fransa-İtalya ve İsviçre'nin sınır noktasında bulunur.
Mont Blanc'ın en yüksek zirvesi 4810 metredir. 4000 metrenin üzerinde dokuz zirvesi daha vardır. Güneydoğu etekleri İtalya'da, kuzeydoğu etekleriyse Fransa'da bulunmaktadır. 1965'te Fransa ile İtalya arasında, Mont Blanc Dağlarının altından bir karayolu tüneli açılmıştır. Bu tünel, Fransa ile İtalya arasında bütün sene açık kalan tek yol olmaktadır. Fransa'nın Haute Savoie eyaletinde Ghononiy Vadisinin güneyine düşer. Dağ üzerinde İtalya'nın Valveni ile Vol feret akarsularının kaynağı ve Fransa'daki Arue Irmağının kaynağı bulunur. Mont Blanc, granitli bir dağ kütlesidir. Bazı bölgelerinden nadir olarak geçit verir. Bu bölgelerden biri Col Du Géant (3359 m) denilen yerdir. Dağın yüksek bölümleri buzullarla kaplıdır. Fransa'ya ait kısımda Mer de Glace 55 km2, İtalya'ya ait kısımda Miage 8 km2, Brenva 7 km2 kadardır. İsviçre'ye ait kısımdaki buzullar çok küçüktür. Bu buzulların zamanla çözülmesi veya parçalanması tabiata ayrı bir güzellik kattığından, kış sporları ve turistler açısından çok önemli bir bölgedir. Mont Blanc Dağındaki tepelerden Grander Jorasa 4205 m, Dent Du Géant 4014 m, Aiguille Du Midi 3843 m, Aiguille Naire Du Peferet 3775 m'dir.
Dağın zirvesine ilk olarak 1786 senesinde Fransız dağcıları Jacques Balmat ve Michel Parçar çıkmışlardır. |
|
| |
Yönetim Mesaj Sayısı : 9260
Nerden : istanbul
Kayıt tarihi : 18/02/10
| Konu: Geri: Hergün 1 Yeni bilgi :) Perş. 22 Nis. - 20:53 | |
| Hergün 1 Yeni bilgi =) Dünya Günü (Earth Day)22 Nisan Dünya Günü, ilk olarak San Francisco’da 1969 yılında düzenlenen Ulusal UNESCO Dünya Konferansında John McConnell tarafından Dünyamızın yaşamı ve güzelliğini kutlayarak karşı karşıya kaldığı çevresel tehditlere dikkat çekmek amacıyla bir Dünya Günü düzenlenmesi fikri ile ortaya çıkmıştır. John McConnell’in ilk önerdiği Dünya Günü kutlamaları için tarih ise ekinoks (gece ve gündüzün eşit olduğu) zamanı yani 21 Mart olmuştur. Daha sonra ise, çevre sorunlarına büyük bir kamuoyu ile tepki gösteren ilk hareket Wisconsin Senatörü Gaylord Nelson’un desteği ile 22 Nisan 1970 tarihinde ilk Dünya Günü kutlamaları olarak tarihe geçmiştir. Bu kutlamalara 20 milyon kişi katılmış, birçok konferanslar ve sempozyumlar düzenlenerek, çevre sorunlarına dikkat çekilerek ABD’nin ilk 'Temiz Hava Yasası' ve 'Temiz Su Yasaları' hazırlanmıştır. |
|
| |
Moderatör Mesaj Sayısı : 2899
Nerden : Hatay
Yaş : 44
Kayıt tarihi : 19/02/10
| Konu: Geri: Hergün 1 Yeni bilgi :) Cuma 23 Nis. - 12:58 | |
| Bu yeni bilgiler nezaman bitecek acaba? onu çok merak ediyorum |
|
| |
ST Mesaj Sayısı : 2446
Nerden : izmir
Yaş : 54
Kayıt tarihi : 02/03/10
| |
| |
Moderatör Mesaj Sayısı : 4642
Nerden : Akçay
Yaş : 45
Kayıt tarihi : 22/02/10
| |
| |
Yönetim Mesaj Sayısı : 9260
Nerden : istanbul
Kayıt tarihi : 18/02/10
| |
| |
Yönetim Mesaj Sayısı : 9260
Nerden : istanbul
Kayıt tarihi : 18/02/10
| Konu: Geri: Hergün 1 Yeni bilgi :) Cuma 23 Nis. - 21:42 | |
| Hergün 1 Yeni bilgi =) 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı" Ortaya Çıkışı ve Uluslararası Nitelik Kazanması23 Nisan 1920 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisinin açıldığı günün yıldönümü olarak kutlanmaya başlanan ulusal bayram,ilk kez 23 Nisan 1920’de “Hakimiyeti Milliye Bayramı” olarak kutlanmıştır. 1930’lu yıllarda Çocuk Esirgeme Kurumunun gelenekselleştirdiği “Çocuk Haftası”nın (23 Nisan – 1 Mayıs) başlangıcının da bu bayramla aynı güne rastlaması sebebiyle “Milli Hakimiyet Bayramı ” ile Çocuk Bayramı aynı gün kutlanmaya başlamıştır.27 Mayıs 1935’te bu gün,23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanılmaya başlanmıştır.1979'un, UNESCO tarafından 'çocuk yılı' ilan edilmesiyle de bu bayram,uluslararası nitelik kazanmıştır. Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk ve tek ulusal bayramıdır. ******'ün Türk çocuklarına armağan ettiği bayram dünya çocukları arasında sevgi ve dostluk bağlarının geliştirilmesi ve tüm insanların barış içinde yaşayacakları bir dünyanın oluşmasına katkıda bulunmak için her yıl düzenlenmektedir. |
|
| |
Yönetim Mesaj Sayısı : 9260
Nerden : istanbul
Kayıt tarihi : 18/02/10
| Konu: Geri: Hergün 1 Yeni bilgi :) Paz 25 Nis. - 15:03 | |
| Hergün 1 Yeni bilgi =)
Saat Neden Sol Kola Takılır?Özel bir durum veya farklı olmak düşüncesi yoksa insanların çoğunluğu saatlerini sol bileklerine takarlar. İlk anda insanların çoğunun sağ ellerini kullanmaları, bu kolun daha hareketli olması dolayısıyla saatin bir yerlere çarpıp zarar görme olasılığının da daha yüksek olması nedeniyle sol bileğe takılmasının tercih edildiği düşünülebilir. Bu düşünce şüphesiz doğrudur. Sağ ellerini kullanan insanların, sağ kol düğmelerini iliklerken ne kadar zorlandıkları malumdur. Peki sol ellerini daha çok kullanan solaklar da niçin saatlerini yine sol bileklerine takıyorlar? Saatin ilk kullanılma yıllarında insanlar çoğunlukla cep saati kullanıyorlardı. Bu saatlerin kurma düğmesi sağda '3' rakamının yanındaydı. Sık sık kurulması gereken bu saatleri cepten çıkartıp sol elle kurmak (hangi el daha baskın olursa olsun) çok zordu. İnsanlar bu saatleri zaten yeleklerinin sol tarafında bulunan ceplerinden sol elleri ile çıkarıp bakmaya ve sağ elleri ile kurmaya alıştılar. Daha sonra kol saatleri de yaygınlaşıp kurma yerleri yine '3' rakamının yanında olunca bunlar da sol kola takılır oldu. Zaten sağ ellerini kullananlar bu elleri meşgulken ister cep ister kol saati olsun saate sol kollarım kullanarak bakmayı tercih ediyorlardı. Her iki taraf da durumdan memnun olduklarından, saat üreticilerine kurma yeri solda olan bir saat üretmeleri için piyasadan bir talep hiç bir zaman gelmedi. Artık pilli, güneş enerjili veya hareketle kendi kendine kurulan saatler kullanılıyor ve kurmalı saatler neredeyse tarihe karıştıysa da insanlar saatlerini sol bileklerine takmaya devam ediyorlar. |
|
| |
Yönetim Mesaj Sayısı : 9260
Nerden : istanbul
Kayıt tarihi : 18/02/10
| Konu: Geri: Hergün 1 Yeni bilgi :) Paz 25 Nis. - 15:04 | |
| Hergün 1 Yeni bilgi =)PerukPeruk, diğer adlarıyla takma saç ya da peruka. Orta Çağ'da Avrupalıların başlarındaki bitleri saklamak amacıyla ürettikleri gizleyicidir. Günümüzde ise güzellik amaçlıdır. Eski Yunan tiyatrosunda maskenin önenmli bir parçası olan ve bundan ötürü önemli bir yeri bulunan perukanın rengi oyuncunun canlandırdığu karaktere göre değişiklik göstermektedir. Mısırlılar ve Romalılar günlük yaşamda da peruk giymişlerdir. 692 yılında İstanbul'da yapılan bir toplantıda peruka takılması yasaklanmış fakat yüzyıllar içerisinde bu âdet unutulmuştur. 16. yüzyılda peruk İngiltere ve Fransa'da yaygınlık kazanmış ve XVII. yüzyılda peruk erkek giyimine de girmiştir. Peruklar günümüze kadar birçok alanda kullanılagelmiştir. Sinema, tiyatro, eğlence ve sahne sanatlarında sahip olduğu önemi bugün de korumaktadır. |
|
| |
Yönetim Mesaj Sayısı : 9260
Nerden : istanbul
Kayıt tarihi : 18/02/10
| Konu: Geri: Hergün 1 Yeni bilgi :) Ptsi 26 Nis. - 17:02 | |
| Hergün 1 Yeni bilgi =)Diyapazon Nedir? Neden Kullanılır?Çelikten yapılmış U şeklinde, titreştirilince ana seslerden birini vermek üzere yapılan bir âlet. Bir insanın veya müzik âletinin yetişebileceği ses alanına da diyapazon denir. Piyano, keman, gitar gibi müzik âletleri tellidirler. Bunların telleri ayarlı gerilmezse sesleri düzgün çıkmaz. Fazla gerilince veya gevşetilince akordu bozulmuş olur. Seslerdeki incelikleri kulakları ile hassas olarak ayırt edebilenler diyapazonun sesini dinleyerek telli müzik âletlerini kolayca ayarlayabilirler. Zira diyapozonun ucuna vurulduğu zaman çıkan ses hep aynı notayı çıkarır. Diyapazon çelikten yapılmış olup U biçiminde kıvrılmıştır. Bir sapı ve altında bir tarafı açık tahta kutu vardır. Kıvrılan kollar ne kadar küçük olursa çıkan ses o kadar tiz olur. Diyapazonun akordu hiç bozulmadığı için devamlı kullanılabilir. Ses tonunu yükseltmek için çatalın uçları eğe ile biraz eğelenir. Ses tonunu azaltmak için diyapazonun ayağının ucu eğelenir. |
|
| |
Yönetim Mesaj Sayısı : 9260
Nerden : istanbul
Kayıt tarihi : 18/02/10
| Konu: Geri: Hergün 1 Yeni bilgi :) Salı 27 Nis. - 14:06 | |
| Hergün 1 Yeni bilgi =)Eskimoların Buzdan Evleri Nasıl Isınır?Eskimolar adına igloo denen buzdan evler yaparlar. Bu evlerin yalıtımı çok önemlidir. Ana yapıyı oluşturan buz bloklarının arası karla sıvanarak tıkanır. İyi bir igloonun kapısı da yer üstünde olmaz. İçeri girip çıkarken kapının açılıp kapanması içerdeki sıcak havanın dışarı kaçmasına soğuk havanın içeri dolmasına neden olur. Bundan dolayı buzdan bir ev yapılırken önce geçici bir kapı yapılır ve evden içeri girilir. Asıl kapı evin altındaki kar kazılarak yeraltından geçirilen kapıdır. Bu sayede buz evin yalıtımı tamamlanır. Buzdan ev elbette ki bizim ölçülerimizde sıcacık değilse de bu sayede oldukça elverişli bir ısıya gelir. |
|
| |
Moderatör Mesaj Sayısı : 5163
Nerden : Kayseri
Yaş : 43
Kayıt tarihi : 24/04/10
| Konu: Geri: Hergün 1 Yeni bilgi :) Salı 27 Nis. - 14:24 | |
| görüntüsü bile üşütmeye yetiyor insanı, ne kadar yalıtım olursa olsun |
|
| |
Yönetim Mesaj Sayısı : 9260
Nerden : istanbul
Kayıt tarihi : 18/02/10
| Konu: Geri: Hergün 1 Yeni bilgi :) Çarş. 28 Nis. - 14:40 | |
| Hergün 1 Yeni bilgi =)Klavyelerin Çalışma PrensibiTuştakımı ya da klavye (İngilizce: Keyboard; Fransızca: Clavier) bilgisayarın en önemli giriş ögesidir. Türkçeye özel iki tür tuş düzenlemesi vardır: F klavye ve Q klavye. Çalışma Prensibi Tuştakımında her tuşa iki kod atanmıştır (Hex kodu). Tuşa basınca oluştur kodu tetiklenir. Tuş bırakıldığı zamanda bitir kodu tetiklenir. Karakter atamaları kod sayfalarında saklıdır. Bunlar her tuş koduna belirli bir karakter karşılığı düşürürler. KEYB komutu basit anlamda klavyeden gönderilen her kod için uygun bir karakter atamakta kullanılan bir tabloyu yükler. |
|
| |
Moderatör Mesaj Sayısı : 5163
Nerden : Kayseri
Yaş : 43
Kayıt tarihi : 24/04/10
| Konu: Geri: Hergün 1 Yeni bilgi :) Çarş. 28 Nis. - 14:58 | |
| |
|
| |
Yönetim Mesaj Sayısı : 9260
Nerden : istanbul
Kayıt tarihi : 18/02/10
| Konu: Geri: Hergün 1 Yeni bilgi :) Perş. 29 Nis. - 18:11 | |
| Hergün 1 Yeni bilgi =)Hapşırırken Göz Kırpmadan Durabilmek Neden İmkansızdır?Hapşırma esnasında, büyük bir basınçla dışarı hava püskürtüyoruz. Bu basınç, öncelikle çevresel kılcal damarlarımızda olmak üzere, vücudumuzda kendini fazlasıyla hissettiriyor. Başımız ve solunum sistemimiz üzerinde bu denli yüksek bir basınç varken, gözlerimizi kapatmamız da koruyucu bir refleks. Yüz kaslarımızın hemen hepsi, hapşırma esnasında kasılıyor. Gözlerimizin kapanması da, hapşırma anında ortaya çıkan otomatik kas hareketlerinden sadece biri. |
|
| |
Moderatör Mesaj Sayısı : 5163
Nerden : Kayseri
Yaş : 43
Kayıt tarihi : 24/04/10
| |
| |
Moderatör Mesaj Sayısı : 4642
Nerden : Akçay
Yaş : 45
Kayıt tarihi : 22/02/10
| Konu: Geri: Hergün 1 Yeni bilgi :) Cuma 30 Nis. - 4:47 | |
| iiiyvvreeençç... |
|
| |
Moderatör Mesaj Sayısı : 5163
Nerden : Kayseri
Yaş : 43
Kayıt tarihi : 24/04/10
| Konu: Geri: Hergün 1 Yeni bilgi :) Cuma 30 Nis. - 5:22 | |
| thanks. |
|
| |
Moderatör Mesaj Sayısı : 4642
Nerden : Akçay
Yaş : 45
Kayıt tarihi : 22/02/10
| Konu: Geri: Hergün 1 Yeni bilgi :) Cuma 30 Nis. - 9:23 | |
| |
|
| |
Yönetim Mesaj Sayısı : 9260
Nerden : istanbul
Kayıt tarihi : 18/02/10
| Konu: Geri: Hergün 1 Yeni bilgi :) Cuma 30 Nis. - 20:13 | |
| Hergün 1 Yeni bilgi =)Köpeklerin Tüyleri Ve Bıyıkları Ne İşe Yarar?Köpekler memeli hayvan sınıfının üyeleri. Bedenlerinin hemen hemen tamamı kıllarla kaplıdır. Kıllar ısı yalıtım ve dokunma duyusunu algılama görevini yapar. Her birinin kökü duyusal sinir ağıyla basket filesi gibi çevrilidir. Kökün yer değiştirmesiyle bir ileti beyne gönderilir algı oluşmasına neden olur. Köpeklerde bıyıklar diğer kıllara göre oldukça uzundur. Koku alma duyularını çok kullandıklarından her şeyi koklamak isterler. Bu arada bıyıklarını da kullandıklarından çevreyi algılama da bıyıklar oldukça işe yarar. Kesilirse algılamalarında zorlanırlar. |
|
| |
Moderatör Mesaj Sayısı : 5163
Nerden : Kayseri
Yaş : 43
Kayıt tarihi : 24/04/10
| Konu: Geri: Hergün 1 Yeni bilgi :) Cuma 30 Nis. - 20:17 | |
| |
|
| |
Moderatör Mesaj Sayısı : 4642
Nerden : Akçay
Yaş : 45
Kayıt tarihi : 22/02/10
| Konu: Geri: Hergün 1 Yeni bilgi :) Cuma 30 Nis. - 20:18 | |
| Onu bunu bilmem! Meşhur hepsişurada dan bir kedi köpek kovucu almışımki düymesine bastın mı bıyığını da kuyruğunu da alıp kaçıyor hepsi |
|
| |
Yönetim Mesaj Sayısı : 9260
Nerden : istanbul
Kayıt tarihi : 18/02/10
| Konu: Geri: Hergün 1 Yeni bilgi :) Cuma 30 Nis. - 20:19 | |
| :king: |
|
| |
Moderatör Mesaj Sayısı : 5163
Nerden : Kayseri
Yaş : 43
Kayıt tarihi : 24/04/10
| |
| |
|